Thursday, April 21, 2016

Çocuklarımıza Bırakabileceğimiz En Büyük Miras


Bu yazı 11 Ocak 2015 tarihinde Öğrenme Yoldaşı Blog'unda yayınlanmıştır

Yazan: Barış Sarısoy

Bir balıkçı ve oğlu her gün çıktıkları balık avından sepetler dolusu balıkla dönerlermiş. Balıkçı oltasıyla balıkları tutar, küçük oğlu ise kayığın arkasında oturarak balıkları sepete koyarmış. Bir gün küçük çocuk babasına: “Baba, artık ben de balık tutmak istiyorum!” demiş. Balıkçı baba: “Oğlum sen daha küçüksün. Balık oltasını tutabilecek güçte değilsin. Sen al şu balığı sepete koy. Gün gelecek sen de balık tutmayı öğreneceksin.” demiş. Günler ayları, aylar yılları kovalamış ve çocuk genç bir yetişkin olmuş. Yine balığa çıktıkları bir gün babasına: “Baba, artık balık oltasını tutabilecek güce geldim. Ben de balık tutsam olmaz mı?” diye sormuş. Balıkçı: “Evet oğlum, balık tutacak güce geldin. Fakat tuttuğun balığı kaçırmadan oltayı çekebilecek bilgiye hala sahip değilsin. Sen sepeti tutmaya devam et, zamanı gelecek sen de balık tutacaksın.” demiş. Günler, aylar, yıllar geçmiş… Çocuk olmuş orta yaşlı biri… Bir gün yine balığa çıktıklarında babasına: “Baba seni defalarca balık tutarken izledim, artık balığı kaçırmadan oltayla çekebilmek için yeteri kadar bilgi edindim.” demiş. Baba tuttuğu balığı sepetçi oğluna uzatarak: “Evet oğlum, balığı nasıl çekeceğin konusunda yeteri kadar bilgi edindin fakat balığı kayığa çektiğinde elinden kaçırmadan oltadan çıkarmak beceri ister. Bu beceriyi kazanmak zaman ister. Daha erken, daha erken.” demiş.

Günler, aylar, yıllar geçmiş ve balıkçı baba olmuş yatalak bir hasta, çocuk ise yaşlı bir amca… Artık kimse balık tutup eve getiremez olmuş. Balıkçı, bir gün onu ziyaretine gelen komşusuna düştüğü durumu anlatmış. Komşu balıkçıya: “Üzüldüğün şeye bak!  Benim çocuk çok iyi balık tutar. Senin kayığı, oltayı verdik mi, bir de yanına balıkları sepete koyacak birini ayarladık mı benim oğlum sana her akşam sepetler dolusu balıkla döner. Yalnız balıkların yarısını alırız.” demiş. Balıkçı hemen bu teklifi kabul etmiş ve kayığını, oltasını komşusunun çocuğuna teslim etmiş. Bir de kendi oğlunu çocuğun yanına sepetçi olarak balığa göndermiş. Balıkçının oğlu ve çocuk açılmışlar denize ve başlamışlar balık tutmaya. Balıkçının oğlu kendi kayığı ve kendi oltasıyla balık tutan çocuğu izleyip çok içerlemiş. Çocuğa: “Benim babam çok istememe rağmen bana balık tutmayı hiç öğretmedi fakat görüyorum ki senin baban bu genç yaşına rağmen sana çok güzel bir şekilde balık tutmayı öğretmiş. Gel sen de bana öğret bu işi.” demiş. Çocuk hemen cevap vermiş: “Ama amcacığım, siz bu iş için çok yaşlısınız, balık oltasını tutmak güç ister.” demiş. Balıkçının yaşlı oğlu, genç balıkçının uzattığı balığı boynunu bükerek alıp sepete koymuş ve ölene kadar babasının ona miras bıraktığı kendi kayığında arka sırada oturup, ona miras kalan oltayla balık tutup ona verenleri izlemiş.

Barış Sarısoy
Öğrenmek, bu günden diğer güne miras kalan tek şeydir bana göre. Bizlerin ne kadar fazla oluşunun ölçütü, dünden bu güne ne kadar güce ve maddi varlığa sahip olduğumuz değil, zihnimizde yer edinen öğrenmemiz olacaktır. Gücünüzü bir gün yitirebilirsiniz, paranızı bir gün yitirebilirsiniz, sağlığınızı bir gün yitirebilirsiniz fakat öğrendiklerinizin size kattıklarını hiçbir zaman yitirmezsiniz. Her gün öğrendikçe fazlalaşır, artarsınız ve bir bir birikirsiniz.

Bundan dolayı, çocuklarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras ne bir kayık, ne bir olta, ne de sepetler dolusu balık olacaktır. Ona verebileceğimiz en büyük miras, hayat denilen bu koca okyanusta yalnız başına kaldığında balık tutacak öğrenmeyi sağlamamız olmalıdır. Konfüçyüs’un da dediği gibi:  “Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret.”


Barış Sarısoy kimdir?



Barış Sarısoy ilk olarak Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisans öğrenimine Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Programları ve Öğretim alanında devam etti. Çağdaş Drama Derneği Yaratıcı Drama Liderliği/Eğitmenliği programını tamamladı. Uygulamalı yaşam koçluğu eğitimi alarak yaşam koçluğu uygulamaları yaptı. Psikologlar ve Psikiyatristler Derneğinin Psikoloji alanında düzenlediği eğitimleri tamamladı. Üniversite döneminde KHEM Deneme Sahnesi’nden iki senelik tiyatro eğitimini tamamladı ve en iyi erkek oyuncu ödülü alarak mezun oldu. Bu yıllarında farklı gruplarda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Uzun dönem çeşitli okullarda tiyatro, drama eğitmenliği yaparak çocuklara yönelik tiyatro oyunları ve masallar yazdı. Daha sonra bir süreliğine, Özel Yönder Okullarında Program Geliştirme Sorumlusu olarak görev yaptı. Ayrıca Çağdaş Drama Derneği’nde Yaratıcı Drama Liderliği yapmakta ve ÇDD İstanbul Şubesi gönüllü çalışmalarını sürdürmektedir. Barış Sarısoy duygusal zeka, motivasyon, eğitimde program geliştirme, yaratıcı drama, sosyal duygusal öğrenme ve yetişkinlere yönelik kişisel gelişim eğitim programlarıyla ilgilenmekte ve bu konularla ilgili uluslararası dergilerde makaleleri ve sempozyum, kongre ve konferanslarda sunulmuş bildirileri, atölye çalışmaları bulunmaktadır. Şuan da “Öğrenme Yoldaşı” sitesinde yazar olarak eğitim alanında yazılar yazan Barış Sarısoy,” Yenilikçi Öğrenme Merkezi’nde” Eğitim tasarımcısı ve eğitmen olarak çalışmalarını devam ettirmektedir. 


No comments:

Post a Comment